Heinkel He 111

Heinkel He 111, 1934 yılında Heinkel Flugzeugwerke’de Siegfried ve Walter Günter tarafından tasarlanan bir Alman bombardıman uçağıdır. Normalde askeri bir uçaktır. Ancak 1. Dünya Savaşı sonrası Almanya yenilgisinden dolayı Versailles Antlaşması kabul etmek zorunda kalınca anlaşmaya göre Almanya’nın bir hava kuvveti işletmesi yasaklandı. Fakat 1930 başlarında Almanya anlaşmaya uymayarak gizli gizli silahlanmaya başladı. Bu silahlanmalar sırasında bombardıman uçaklar sivil bir nakliye uçağı projesi olarak gösterildi. Ve Ernst Heinkel bu silahlanma dönemini fırsat bilerek dünyanın en hızlı yolcu uçağını tasarlamaya karar verdi. Ama hükümet dönem şartlarından dolayı bu tasarıma şüpheyle yaklaştı. 1993’te Luftwaffe Yönetim Ofisi Başkanı olan Albert Kesselring, Heinkel’ın ofisi ziyaret etti. Ve Kesselring’in amacı yeni bir hava kuvvetleri kurmayı olduğu için Heinkel’a fabrikasını Warnemünde’den Rostock’a taşımaya ikna etti. Bunu istemesinin sebebi uçağı seri üretime geçirebilmekti. Bu sırada Amerikan Lockheed 12, Boeing 247 ve Douglas DC2’nin uçaklarını üretmesi üzerine Heinkel uçağın tasarımına hız verdi.

Uçak ilk defa 2. Dünya Savaşı sırasında İngiliz test pilotu Eric Brown tarafından 24 Şubat 1935’te Rostock -Marienehe’de test edildi. Test uçuşu sonrası Brown’da kokpit alanı ve Pleksiglas panellerin sağladığı büyük görsel nişan derecesi zaten hükümetinde kabul ettiği artıları kabul etti. Ancak Brown’a göre parlak güneş ışığında ya da yağmurlu bir havada pilot çok fazla görünebilir ya da görüş imkanları kısıtlanabilirdi. Bu durumlarda pilotun hayatını tehlikeye sokacağı için uçağa olumsuz görüşler olarak geri döndü. Brown’a göre uçak kalkış esnasında çok fazla sarsılmıyordu. Ancak iniş esnasında yaklaşma hızının 145 km/s’nin (90 mil / saat) üzerinde olması gerektiğini ve inişe kadar tutulması gerektiğini belirtti. Çünkü bu durum dikkate alınmazsa uçak liman tarafındaki kanatlarını kaybetme riski ile karşı karşıya kalabilirdi.

1930’ların ortasında Dornier Flugzeugwerke ve Junkers, Havacılık Bakanlığı RLM sözleşmeleri için Heinkel ile yarıştı. Heinkel’ın asıl rakibi Junker Ju 86’idi. 1935’teki karşılaşmalar sonucu Do17 çok başarılı olamadı ve Hava Bakanlığı sözleşmeyi hem Heinkel hem de Junkers firmalarına verdi. Ancak Ju 86’nın üretimi çok maliyetli olduğu için ve He-111 geliştirilmiş özelliklerinden dolayı 2. Dünya Savaşı sırasında Almanya’nın en çok kullandığı bombardıman uçağı modeli oldu. Savaşta gösterdiği performanslar sayesinde uçak ağır hasarlara dayanabileceğini ve havada kalabileceğini kanıtladı. Savaş ilerledikçe uçak her cephede kullanıldı. Bu yüzden uçağa olan artan talepleri karşılayabilmek için Heinkel, 4 Mayıs 1936’da Oranienburg’da bir fabrika inşaatına başladı. Fabrika 1 yıl sonra ilk üretimini verdi. Savaş yıllarında fabrikadan 452 He 111 ve 69 Junkers Ju 88 çıktı. 1939′ a kadar Luftwaffe için 808 tane He-111 üretildi. 1939’a kadar toplam 1.260 tane He-111 üretildi. 

Ayrıca İngiltere Savaşı sırasında bir çok cephede orta bombardıman uçağı ve bir nakliye uçağı olarak kullanıldı. Uçak sürekli geliştirildi ancak savaşın 2. döneminde artık uçağın eskidiğine karar verildi. Fakat üreticiler yeni bir model üretememesinden dolayı Almanya savaş sonuna kadar bu uçağı kullanmak zorunda kaldı. Ve savaş sonunda 756 tane He-111 kullanım dışı kaldı. Bu durumlardan sonra Eylül 1944’e kadar yaklaşık 4.300 tane daha He-111 üretildi. Ancak 1944’lerin sonuna doğru uçağın üretimi Luftwaffe tarafından askıya alındı. Ama uçak lojistik amaçlı kullanılmaya devam edildi. Uçak savaştan sonra İspanyol yapımı CASA 2.111 olarak devam etti. 1943’te İspanya, He 111H-16 dizisini Construcciones Aeronauticas SA tarafından lisans altında üretti. Ve uçaklar Heinkel’in soyundan 1973′ kadar hizmet verdi.

He 111; eliptik ters çevrilmiş martı kanadı, küçük yuvarlak kontrol yüzeyleri ve BMW motorlarını koruyan Blitz’in çift motoruna sahipti.

Uçak başta geleneksel kademeli kokpite sahipti. Bu modelde bir çift ön cam benzeri panel vardı. Daha sonraki modeller tamamen camlı kokpitler ve yanal asimetrik bir buruna sahipti. Bu kademsiz kokpite sahip modellerde pilot için ayrı ön cam panele sahip değildi. Bu yüzden pilotlar, topçular ve denizciler aynı camdan dışarı bakmak zorunda kaldılar.

Gövde ise önde bulunan kokpit dışında iki büyük bölümden oluşuyordu. Burun kısmına pilotun daha büyük bir görüş alanı olması için makineli bir tüfek yerleştirildi. Cam burunun hem alt kısmında ve gövdede esnek ventral, dorsal ve lateral pozisyonlarda savunma için bulunan hareketli makineli tüfekler bulunuyordu. Bu tüfekler uçağa önemli ateş hattı sunuyordu. 

Kokpit topçu bölümü hariç tamamen camdandı. Bu yüzdende kokpit ile tabanı arasına koruyucu taban yerleştirildi. Ön ve arka bölüm arasında bomba yükünü taşıması için bomba bölümü vardı. Radyo ekipmanlarının kullanılması için bomba ve arka bölüm arasında bir boşluk yer alıyordu. Ayrıca arka bölüm gövdenin geri kalanına erişim sağlamak için bir kapağa sahipti.

Kanatlar iki parça halindeydi. Kanat çerçeveleri kanatların daha sağlam olması için sadece gövde kirişlerine sabitlendi. Kanatların ön kısımları geri süpürülürken arka kısımları ileri süpürülüyordu. Kanatların altın ana ve yedek yakıt depoları yer alıyordu. Ayrıca kanatlar, ön kenara doğru kıvrılan pürüzsüz kanat uçlarına sahipti.

Uçakta kontrol sistemlerinde de bazı değişliklere gidildi. Bunlardan bazıları: pilotun görüş açısını engellememek için kontrol panelleri pilot başının üstüne yerleştirildi, yakıt aletleri elektrikli hale getirildi… Normal koşullarda uçak önce iç kısımda bulunan ana yakıt depolarını 100 L’den sonra ise dış kısımda bulunan yedek yakıt depoları kullanıyordu. Ancak herhangi bir elektriksel sorun meydana gelmesi durumu için uçak manuel bir pompaya sahipti. Ama bu pompa dakikada sadece 4½ L yakıt pompalayabiliyordu. Buda pilotun uçağı uçurabileceği en düşük hızda ve 10.000 ft aşağıda uçurmak zorunda kalıyordu. Bu durum her ne kadar bir olumsuzluk gibi gözükse de He-111 için değildi. Çünkü uçak düşük hızlarda bile iyi bir performans gösterebiliyordu.

Ayrıca Türk Hava Kuvvetleri, 1937’de He-111’in F-1s modelinden 24 tane ve He 111 G-5 modelinde 4 tane olmak üzere 29 tane almıştır.

E-bültene Abone Ol Merak etmeyin. Spam yapmayacağız.

Yazar

Havacılığa gönül vermiş kişiler olarak sizler için yazılar paylaşıyoruz.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hızlı yorum için giriş yapın.

Giriş Yap