Fieseler Fi 103R Reichenberg

Reichenberg kod adı verilen Fieseler Fi 130R, 2. Dünya Savaş’ı sonlarına doğru intihar saldırısı gerçekleştirmeyen ve durumu kötüye giden Almanya tarafından üretilmiştir. Uçak Japon İmparatorluk Deniz Hava Servisi’nde kullanılan Mxy7 Ohka roketiyle çalışan Kamikaze intihar anti-gemi füzesinin kullanımına benzer olarak tasarlandı. Eğer uçak bu amacına ulaşamazsa en kötü ihtimalle “Leonidas Filosu” tarafından gerçekleştirilecek olan saldırı bölgelerine paraşütle atlamak için kullanılması amaçlandı.

undefined

Fieseler Fi 130R, aslında 2. Dünya Savaş’ı boyunca Londra vatandaşlarını taciz eden başarılı bir V-1 roketinin pilotlu tasarımıydı. Sistem, pilotun nişan alabileceği ve mümkün olan en sonda kurtulabileceği bir intihar füzesi olarak planlandı. Teoride proje, Almanya’nın o anki savaş konumu için çok önemli bir projeydi. Ancak pratikte pilotun böyle kurtulması pilotların hayatı için çok riskli bir projeydi. 
KG 200’ün bir parçası olan “Leonidas Filosu” kuruldu. Bu filo bir intihar filosu olarak kurulduğu için gönüllülerden oluştu. Başlangıçta bu filo için Messerschmitt Me 328 ve Fieseler Fi 103R uygun görüldü. Ancak Heinrich Himmler, Me 328’in dönüşümünde sorunlar ortaya çıktığı için projeden vazgeçme kararı aldı. Daha sonra Otto Skorzeny müttefik gemilere karşı mürettebatlı torpido kullanımını araştırmaya başladı. Ve projeyi canlandırmak için Hitler ve test pilotu Hanna Reitsch ile iletişime geçti. Proje yeniden değerlendirildi ve pilotun az da olsa hayatta kalma şansı olduğu için yeniden onaylandı. Sonrasında 1944 yazında, AİNRİNG’DEKİ DFS projenin mürettebatlı bir prototipini geliştirmeyi üstlendi. Bir kaç gün içinde test için bir prototip hazırlandı ve üretim için Dannenberg’de bir üretim hattı kuruldu. 

Reichenberg 1945.jpg

Standart V-1’in pulsjet’in girişinin önünde bulunan gövde noktasına küçük, sıkışık bir kokpit eklenerek Reichenberg’e dönüştürüldü. Kokpit içinde küçüklüğünden dolayı sadece temel uçuş aletleri ve kontrplak bir kova koltuğu bulunuyordu. Uçak tek parça kanopi, zırhlı bir ön panel içeriyordu ve girişe izin verebilmek için yan tarafa açılıyordu. Kaldırılan iki basınçlı hava silindiri, V-1 modelinde oto pilotun arkasına monte edilmiş tek bir silindir ile değiştirildi. Baraj balonlarının kablolarını kesebilmesi için kanatlar sertleştirilmiş kenarlarla kaplandı. Normalde argus pulsjet daha geniş bir akor sağlaması amacıyla ileri destek pilonu vidalanmalıydı. Ancak bu destek pilonu vidalanmadı. Ve bundan dolayı gövde bakımından V-1, Cumhuriyet-Ford JB-2 Loon’un Amerikan tarafından kullanılan modeline benzedi. 

(Cumhuriyet-Ford JB-2 Loon)

Reichenberg, He 111 bombardıman uçaklarının kanatları altından taşınacak ve hedefe yakın bir yerde serbest bırakacak şekilde tasarlandı. Pilotlar daha sonra uçakları hedefe yönlendirecek ve çarpışmadan kısa bir süre sonra kokpitin kanopisini fırlatacak ve dışarı fırlayacaktı. Ancak kokpit, pulsjetlere çok yakın olduğu için pilotların hayatta kalma olasılığı %1 olarak tahmin edildi.

Uçağın beş varyantı vardı. Bunlardan ilki RI’idi. Bu varyant temel tek kişilik güçsüz bir planördü. İkinci varyant olan R-II’dir. Bu varyant elektriksiz bir planördü. Ve savaş başlığının olacağı yere ikinci bir kokpit eklendi. R-III varyantı ise pulsjet ile çalışan iki kişilik bir modeldi. R-IV modeli, standartlarla çalışan operasyonel bir varyanttı. Son varyant olan Heinkel He 162 için güçlendilirmiş eğitmen modeldi. Bu varyantın yaklaşık 175 tanesi Ekim 1944’e kadar harekete geçmeye hazırdı.

Gönüllülerin eğitimi süreci ise başta güçsüz planörler ile eğitim gördüler. Daha sonra saatte 300 km hız ile dalış yapabilen daha güçlü planörleri kullanmaya başladılar. Bu eğitimlerden sonra çift kontrollü R-II varyantını kullanmaya başladılar. Leonidas filosu R-II ile ortalama başarılı uçuşlar gerçekleştirdikleri için çok kısa bir sürede uçakları görevde kullanmaları beklendi.

Uçak ilk gerçek uçuşunu Eylül 1944’te Erprobungsstelle Rechlin’de gerçekleştirildi. Uçak Heinkel He 111’den başarılı bir şekilde bırakıldı. Ancak pilotun yanlışlıkla kanopisini açması sonucu uçak hakimiyetini kaybetti. Ertesi gün ikinci uçuşta kaza ile sonlanınca sonraki test uçuşlarını Heinz Kensche ve Hanna Reitsch tarafından gerçekleştirildi. Reitsch, yara almadan kurtulduğu bir kaç kaza yaşadı ;Kensche ise 5 Kasım 1944’teki uçuşu sırasında aşırı titreşimden dolayı uçağın kanadı düştü ve Kensche kokpitin sıkışıklığından dolayı zorda olsa paraşütle başarılı bir şekilde atlamayı başardı.

Ekim 1944’te KG 200’ün başına gelen Werner Baumbach tarafından proje rafa kaldırıldı. Daha sonra Werner Baumbach ve Speer Ekim 1945’te Hitler ile konuşarak intihar görevlerinin Alman geleneklerinde bulunmadığı için projenin kaldırılması konusunda konuştular. Bu konuşma sonunda Hitler projenin iptal edilmesini kabul ettiler. Ve daha sonra Baumbach Reichenberg ekibinin dağılması emretti. Ve proje bu karar ile son buldu.
E-bültene Abone Ol Merak etmeyin. Spam yapmayacağız.

Yazar

Havacılığa gönül vermiş kişiler olarak sizler için yazılar paylaşıyoruz.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hızlı yorum için giriş yapın.

Giriş Yap